Edebiyat Dostları, Yıl:3, Sayı:32, Aralık 1989
HERHANGİ BİR INTERNATIONAL İSTANBUL BİENALİ İÇİN ÇAĞRILMADAN HAZIRLANMIŞ TASARI
Ön Not: Bu tasarı, ilkokul okuma kitaplarında tasvir olunduğu gibi, limonların sulu, ayvaların sarı olduğu bir sonbaharda hazırlanmıştır. Her “taş-metin”, hayatta bir mitralyözün yapabileceğini “yazı” da yapma çabasıdır. Bu nedenle herkes yazının istediği tarafında durma hakkına sahiptir. Tasarıda, varolana duyulan hıncın yanına arzulananla mahcup flörtün sokulmaya çalışıldığı dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. İşbu taş-metin hayatın ve sanatın yeni tanımlarının hayata ve sanata geçileceği günlerde eskimiş olacak bütün fantezi tasarıların anısına boş bir kağıda kopya edilmeli veya bir yere dikilmelidir…
I) Katılan ve izleyen, yapan ve seyreden, çağıran ve çağrılan, seçen ve seçilen olmak gibi hayattaki iki asli konumu, ilkel komünal toplumdan başlayarak gelen helezonik zincir içinde ve günümüzün acil meseleleri açısından ele alan bir sempozyum düzenlenir. Sempozyum için tercihan şimdiki/ şimdilik adıyla İnönü Stadı’nı ve boğazı gören bir yer bulunmalıdır. Açık havanın da bilime halel vereceğini sanmıyorum.
II) Yeni bir futbolcu tipinin prototipi ve inkârı olan o tarihin Galatasaray ve Beşiktaş’lı futbolcuları, anılan stadın soyunma odalarına naklen ve gerektiğinde simültane çeviriyle anında aktarılan sempozyum tebliğlerini dinlerken adelelerini ısıtmaktadırlar. Sempozyumda her iki takımın da birer tebliği bulunmaktadır. Galatasaray solbeki ayrıca bir tebliğ sunacaktır. Tebliğinin başlığı; “Solbekin solaçık olarak görevleri ve gol” dür.
III) En zorlu taraftarlar, tribünde en iyi yerleri kapmanın yanısıra sempozyumu oturdukları yerden de izleyebilmenin mutluluğunda, “hasta” lıklarının mükâfatını almaktadırlar. Maçın, sempozyumu yerinde izleyenlerin de maça yetişmelerini mümkün kılan bir saatte başlayacak olmasına rağmen, sıkıcı tereddütlerini net kararlarla gidermiş bir kitle olmanın ruhsal primi buradaki insanların yüzlerinden okunmaktadır.
IV) “Bütünsel insana bir adım kala” alt başlığıyla düşünülmüş; sempozyum-futbol maçı bütünlüğüne yoğunlaştırıcı bir kurgu olarak, genç takımlar maçından hemen sonra sahaya bir TIR girecektir. TIR şoförü, zıplayıp yola baktıktan sonra hafızasına güvenerek aracı sürmeye devam eden bir cücedir. Cücenin TIR sürmesinden amaçlanan, “cücenin TIR sürmesinin” birebir çağrışımından öte, zıplama sürecinde önündeki yolu görmüş insanın koltuğuna düştüğünde hafızasına ne ölçüde sahip çıkabildiğine ilişkin bir örnek olayın izlenmesi sürecinde üretilen düşüncelerin değerlendirilmesidir*. Seyirciler tarafından hazır bulundurulan kâğıtlara aktarılacak bu düşünceler sonradan bir kitapta toplanacaktır.
V) TIR’ın arkasında boyutları aracın ve kasasının kapasitesine uygun ölçülerde bir jelatin küp bulunacaktır.
VI) Jelatin küp içinde, jelatin yüzünden kıpırtısız ancak jelatinle birlikte titreyen şu materyal bulunmaktadır: (bu materyal daha yoğun bir jelatinden üretilmiştir.)
1- Elinde Coca-Cola şişesiyle Andy Warhol. (Yerli varyasyonlar gereksiz bulunmuştur.)
2- 70’lerden bir “devrimci halk ozanı” (Bağdaş kurmuş ve kucağında sazıyla.)
3- Üstünde “Fanatic” yazan “T-shirt” üyle bir hasta taraftar. (Bağırırken ağzı açık ve yüzü morarmış.)
4- 4 yok.**
5- Gülümseyen figürlü ve “Acid” yazılı “T-shirt” üyle sakin tabiatlı bir münevver.
6- “Jelatinsiz Bir Dünya” şarkısının bestecisi: (Önünde nota kağıtlarıyla, yüz hatları belirgin olmayan bir figür.)
7- Herhangi bir Devlet Resim Heykel Sergisi Jürisi.
8- Cilt kalınlığı 113 cm. olan bir kitap. (“Teori” yi simgelemektedir.)
9- “Hiçbir yerde olan” insanları simgelemek üzere jelatin küp içinde iki boşluk. (Birincisi “mağrur”, ikincisi “sinik” olacaktır.)
10- “Halkının bağrından kopup geldiği” hafif yorgunluğundan belli bir başka şair. (Bu tür çalıp söylemediği için elinde sadece mahcup bir tavırla tuttuğu kitabı vardır.)
11- Sanatsal üretimin sonsuz zenginliğinin ifadesi olarak jelatin küpün bir köşesi ısırılmış olacaktır. (Başka gönüllü olmazsa ben ısırabilirim.)
12- Jelatin küpte, her türlü müdahaleyi kışkırtıcı bir boşluk bırakılacaktır. Bu demektir ki, yukarıda sayılan materyal, illâ da sayılanlarla sınırlı değildir. (Başkaları acele etmediği takdirde, bu boşluğun malûm kışkırtıcı hareketleriyle bir hasta taraftar tarafından hemen doldurulması işten bile değildir).
VII) Entelektüel bir vurgu için ve “Futbolcu olmayan futbolcu” yu temsilen her iki takımın oyuncuları bilhassa tatsız bir futbol sergileyecektir. Sanat-spor, katılan-izleyen, yapan-seyreden, çağıran-çağrılan, seçen-seçilen üstüne yoğunlaşmanın sıkıntısı hâkim duygu olmaya başlamıştır.
VIII) Bu duyguyu ve günün temalarını sempozyum/ maç sonrası geceye taşıyan durgun insanlar, günün kafa açıcı ve yürek burucu etkileriyle başbaşa kalırken, Lodos başlayacak ve İstanbul gökleri kıpkırmızı kesilecektir.
IX) Mevcut sempozyuma, mevcut futbola, mevcut sanata, mevcut bienallere hiç de sıcak bakmayan ve hep başka- başka- bambaşkanın kovalayıcısı olma arzusundaki bir grup, kızıl akşamı daha da kızartan ateşler içinde “korsan” gösteri düzenler (Ben bu kısımda görev yapmak istiyorum)…
http://beyazmanto.com/ed26.pdf
http://beyazmanto.com/ed27.pdf
http://beyazmanto.com/ed28.pdf
http://beyazmanto.com/ed29.pdf
http://beyazmanto.com/ed30.pdf
http://beyazmanto.com/ed31.pdf
http://beyazmanto.com/ed32.pdf
http://beyazmanto.com/ed33.pdf
* “Cüce” kavramının siyaseten doğruculuğu tahrik etmesinin de mahzuru yoktur!
** “4” hakikaten orijinal –basılmış- metinde yok. Ama yıllar sonra “bu iyi oturmuş” dedim…